19 Ocak 2010 Salı

Üç yılda ne değişti?



HaberVesaire - Gazeteci Hrant Dink, öldürülüşünün 3. yıldönümünde anıldı.

Görüntülü Haber + Yazı

(Video linkte)

http://www.habervesaire.com/news/1713/

15 Ocak 2010 Cuma

Sulukule'nin altı



Kentsel dönüşüm tartışmasının en alevli alanı Sulukule'de yok edilen kültürü geri getirmek artık mümkün değil. Ama İstanbul için bir şans daha var: Sulukule'nin altı.

- Görüntülü Haber -
Kamera: Mert Oynargül - Görkem Keser
Kurgu: Niso Esim
Yazı: Gökhan Tan

http://www.habervesaire.com/news/1702/

6 Ocak 2010 Çarşamba

Bir garip Kazım Kazım



http://www.habervesaire.com/news/1689/



Fenerbahçe’de oynamaya başladığı 2007/08 sezonundan itibaren medyanın en çok ilgi gösterdiği futbolculardan biri Colin Kazım Richard. Bunun en büyük nedeni şüphesiz, Kazım’ın sahada olduğu kadar saha dışında da markajı zor bir futbolcu olması. Bu güçlük Fenerbahçe’yi de sıkıntıya sokmuş olmalı ki, kulübün kendisine “Bonservisini getir, istediğin yere git” dediği öne sürülüyor. Diğer taraftan Kazım’ın da buna, yeni bir menajerlik firmasıyla anlaşarak ve Türkiye’deki banka hesaplarını vatandaşı olduğu İngiltere’ye taşıyarak cevap verdiği dile getiriliyor.

Gazetelerde bugün yer alan haberlere göre Fenerbahçe yönetimi, düzensiz yaşamı nedeniyle kadro dışı bıraktığı futbolcusuna bu kararını FIFA yönetmeliğinde böyle bir madde bulunmadığı için resmi olarak iletemiyor (Bir garip kadro dışı). Aynı habere göre, Teknik Direktör Daum’un muhalefetine rağmen kadro dışında bırakma kararını veren Başkan Aziz Yıldırım’dan görüşme talep Kazım, kararını bu görüşme sonrasında verecek.

Öyle görünüyor ki, sezonu Fenerbahçe’de tamamlasa bile ele avuca sığmayan Kazım’ın kulüple toplam dört yıllık sözleşmesini tamamlaması mümkün olmayacak. Genç futbolcunun (23 yaşında) kısa geçmişi de bu olasılığın çok uzak olmadığını gösteriyor.

Kendi ismiyle çağrılmayan “Kazım”

Kıbrıs Türk’ü anne ve Antigualı (Karayip Denizi’nin doğusunda yer alan bir ada) babanın çocuğu Colin Kazım Richard 1986 Londra doğumlu. 21 yaşında Türkiye’ye transfer olana kadar futbolseverler onu bu ismiyle tanıdı. Annesi Türk olduğu için ulusal takımda oynayabilen Kazım, 2007’de Teknik Direktör Ünal Karaman’ın daveti ile Ümit Milli Takım forması giydi. Bu davet ona sadece forma değil bir de isim kazandırdı: Türk pasaportu alırken Colin ön adının kabul edilmemesi üzerine Kazım ismini aldı. Siyahi futbolcu, aynı yıl Times Online’ın Britanya edisyonuna verdiği röportajda “Kazım ismini seçtim ama o ben değilim. Ben hâlâ Colin’im” diyordu (From Bury to Brazil, the rise of a boy called Colin Kazim-Richards).

Kazım (ya da kendi tercih ettiği ismiyle Colin) ismi konusunda tereddüt yaşamasa da bu “ayrılık” Türkiye basınına ikilem yaşattı. TV spikerleri her Colin deyişinde bunu Kazım olarak düzeltme ihtiyacı duyuyor, futbolcunun ismi aynı yayında Kazım ve Colin arasında gidip geliyordu. Hâlâ da öyle.

Colin’in “ayak sesleri”

Futbol serüveni de, ismi kadar maceralı Kazım’ın. Profesyonel lisansını, üç yıl boyunca alt yapısında yer aldığı İngiltere League Two (ikinci lig) takımlarından Bury’de 2004 yılında alıyor. Aron Bery isimli ateşli bir Brighton & Hove Albion Kulübü taraftarının ısrarı onu bir yıl sonra, İngiltere’nin bir üst futbol ligine (Championship) götürüyordu. Coca Cola’nın düzenlediği bir yarışmada kazandığı 100 bin poundu kulübüne bağışlayan Bery, bu bağış karşılığı Colin’in Brington’a transferini şart koşuyordu. Kulübe 250 bin pounda mal olan bu transfer Colin’in “Coca Cola Kid” olarak anılmasına yol açmıştı.

Colin, “Brighton & Hove Albion” formasıyla 2005/06 sezonunda 43 maçta oynadı ve fileleri 6 kez havalandırdı. İki yıl sonra başlayacak Türkcell Süper Lig kariyerinde sık sık karşılaşacağımız “arızaları” da bu kulübün sporcusuyken çıkarmıştı. Oyuna genellikle ikinci yarıda dahi olan Colin, 2006/07 sezonunun ilk karşılaşmasında sahaya çıkan 11 arasında yer bulamayınca Brington’tan transferini talep ediyordu.

Colin’in talebi kulübü tarafından dikkate alınıyor ve futbolcu, transferin son gününde Premier League ekiplerinden Sheffield United’a gidiyordu. Sheffield bu transfer için 150 bin pound ödemişti. Bir başka deyişle Colin, bir alt lige transfer olurken ödenenden daha az ediyordu. Nitekim Sheffield formasıyla çıktığı 27 maçta sadece bir gol atabiliyor ve 19 yaşındaki yıldızın kariyeri adeta düşüşe geçiyordu.

Derken Colin, Ümit Milli formasıyla gösterdiği performansın ödülünü Fatih Terim’in A Milli Takım’ına çağırılarak alıyor ve Brezilya’ya karşı forma giyerek ismini Türkiye’de de duyuruyordu. Türk statüsünde oynayabilen bir Premier League oyuncusu İstanbul kulüpleri için dayanılmaz bir cazibe yaratmıştı. 2007/08 sezonunun başında Colin, kendisini almak için yarışan Beşiktaş ve Fenerbahçe arasında büyük bir rekabet yaratmış ve ipi göğüsleyen Kadıköy ekibi 1,1 milyon pounda genç sporcuyu kadrosuna dahil etmişti.

“Büyük kulüp” günlüğü

Times’a verdiği röportajda “Fenerbahçe büyük, çok büyük bir kulüp. Birlikte oynayacağım Roberto Carlos ve Stephen Appiah, benim televizyonda seyrettiğim yıldızlardı” diyordu. Zico’nun yönetiminde o sezon 33 maçta forma giyen “Kazım”, takımın başında İspanyol Aragones’in olduğu 2008/09 sezonunda ise 27 maçta görev aldı. Ama ne bu dev isimler ne de kendi deyimiyle “büyük Fenerbahçe” Kazım’ın derdine ilaç olabiliyordu.

Son iki takımında da olduğu gibi Fenerbahçe’de de sürekli forma şansı bulamayan Kazım, Şampiyonlar Ligi’nde Kasım 2008’de İstanbul’da oynanan Arsenal karşılaşmasında ilk 11’de yer bulamayınca Aragones’e isyan ediyor ve kadrodan çıkarılarak maçı tribünden izliyordu. Aragones ise maç sonrasında bu tepkiyi “Kazım’dan daha iyi şeyler yapacak oyuncularım olduğunu düşünüyordum. Hepsi bu” diye yanıtlıyordu. Vatan gazetesinin iddiasına göre bu kriz, yine Şampiyonlar Ligi’nde Aralık 2008’de oynanan Dinamo Kiev karşılaşması öncesinde daha da tırmanıyordu. Kazım, son idmana katılmadığı gerekçesiyle kendisini kadroya almayan teknik direktörün odasına girip küfür ediyordu (Colin Kazım Aragones’e küfretti).

Devam eden 2009/10 sezonunda Christoph Daum, Kazım’a şimdiye kadar 11 maçta görev verdi. Kazım görev aldığı 11 karşılaşmada 3 gol buldu ve 5 sarı, 1 kırmızı kart ile bir önceki sezonda 27 karşılaşmada gösterdiği başarıya 11 maçta hem golleri ile hem gördüğü kartlarla ulaşmış oldu. Daum, tribün tarafından yuhalansa bile genç futbolcusuna destek oldu. Avrupa Ligi’ndeki Twente maçı sonrasında “Hep birlikte Kazım’a sahip çıkmamız gerekiyor. Herkesten, taraftardan Colin’i desteklemelerini istiyorum” dedi.

Kasım ayındaki Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi, Kazım’ın Türkiye kariyerinde unutulmaz gelişmelere sahne oldu. Genç futbolcu maçtan önce Twitter sayfasına “8JK’yi parçalamaya gidiyoruz” dedi. Takımının 3-0 kaybettiği karşılaşmanın 76. dakikasında hakeme küfür ederek kırmızı kart ile oyun dışı kaldı ve Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu tarafından 4 maç men ile cezalandırıldı. Maç sonrasında yine Twitter’da ile taraftarlarından özür dileyen Kazım, “Cezalı olduğum süre içerisinde, çok çalışıp, takımımıza bir an önce geri dönmek ve Fenerbahçe’nin başarılarına katkıda bulunmak için elimden geleni yapacağımdan emin olun. Hayatımın her gününde herkes gibi, iyi veya kötü tecrübelerimden bir şeyler daha öğreniyorum. Bu da benim için o tecrübelerden biri oldu. Bir kere daha hepinizden özür diliyorum” yazıyordu.

“Uçarı, hatta deli doluyum”

Medya, cezalı olduğu dönemde “elinden geleni yapan” Kazım’ın 29 Kasım sabahı idmana giderken büyük bir trafik kazası geçirdiğini bildiriyordu. Üstelik, iddiaya göre Kasımpaşaspor yenilgisinden sonra Kazım, gece kulübünde sabahlamıştı ve antrenmana yetişmek için hız yapıyordu.

Bu konu tartışılırken ardı ardına çıkan “bahis-şike iddiaları” ve “kelepçeli grup seks” haberleri birbirini takip etti. Kazım bu iddiaları “Evet, ben biraz uçarıyım, hatta deli doluyum. Gezmeyi, eğlenmeyi severim. İnsanlar beni bu konularda eleştirebilir, yargılayabilir. Ama kimse beni şikeyle suçlayamaz. Çünkü şike başka bir şey. Bir namus meselesidir. Ben o işlere hiçbir şekilde bulaşmadım. Dolayısıyla kimse benim namusuma laf söyleyemez” sözleriyle cevapladı (Namusuma laf söyletmem).

Kulüp yöneticileri Şekip Mosturoğlu ve Ali Koç’a göre bu iddialar “Şampiyonluğun habercisi”ydi. Mosturoğlu’na göre ise “İspat edilene kadar Kazım herkes kadar masum”du.


Gelecek Kazım

Fenerbahçe yönetimi, kadro dışı bırakma kararını resmi olarak açıklamasa da, masum olduğunu dile getirdiği genç futbolcusunun “uçarılığı, hatta deli doluluğu”ndan usanmış görünüyor. Belli ki, doğru olsun olmasın, saha dışında yaşanan bunca şeyin sahadaki karşılığını görmekte zorlanıyor. Futbolcunun 5 milyon avro olarak belirlenen bonservis ücretinde de indirime gidileceği konuşuluyor. Haberlere göre Daum, onun takımında kalması için çaba harcıyor. Diğer taraftan Kazım, kendisine İngiltere’de kulüp arıyor.

Oynadığı takıma renk getirdiği tartışma götürmeyen, gençliğini dolu dolu yaşayan bu yıldıza bir İngiliz kulübünün talip olması sizce de mümkün mü?

Kısa futbol geçmişi, Kazım (Colin) Kazım’ın Fenerbahçe’de 2011’de sona erecek sözleşmesini tamamlayamama ihtimalini güçlendiriyor.

Ve en önemli soru, son günlerde yaşanan kriz bir şekilde atlatılsa bile Kazım’ın bundan bir “ders” çıkarıp çıkarmayacağı…